25 Nisan 2015 Cumartesi

Mim | Kitap gibi tilki!

Herkese merhaba~
Normalde bir süre daha görünmemeyi planlıyordum çünkü saçma günler geçiriyorum. Yazdıklarım bir garip gözüküyor ve siliyorum gibi gibi. Normalde daha sonraya bırakacaktım ama Gölge'yi büyük ihtimalle veterinere götürüp kısırlaştıracağız ve ben büyük ihtimalle Gölge'den daha fazla panikliyorum.
Her neyse, bu mim beni heyecanlandırıyor. Shuu-san'a mimlediği için çok teşekkür ederim.Elimden geldiğince ciddi/normal cevap vereceğim. İyi okumalar.


1- Adı ne olurdu ?

Tilki'nin Hayatı, gibi bir şey olurdu sanırım. Aklıma gelen en iyi şey bu. Ayrıca uyacağını da düşünüyorum.

2- Nasıl bir kapağınız olurdu ?

Krem rengi bir arkaplan üzerine bir kızıl tilki olabilirdi. Kızıl tilkiler iyidir!

3- Arka kapak yazısı ne olurdu ve ön sözünde ne yazardı ?

Arka kapakta, ''Bir tilkiye asla güvenmeyin. Çünkü onlar yalancıdır ve her savunmasız olduğunuz anda sizi ele geçirebilecek iblisler gibidirler. Kısaca tilkiler iblistir, bu yüzden hayatınızda yapacağınız son şey onlara güvenmek olsun.'' gibi bir şey yazardı.

Ön sözde ise, ''Bu ön sözü okumak zorunda kaldığınız için üzgünüm. İnanın bana bunu istemezdim. Çünkü çoğu kişi ön sözleri gereksiz ve saçma bulur. Büyük ihtimalle bu ön sözde o gereksiz ve saçma olan ön sözlerden biri olacak. Her neyse, daha fazla uzatmadan bir tilkinin dünyayı ne denli ürkütücü gördüğünü beraber öğrenelim~'' gibi bir şey olurdu.

4- Kime ithaf olurdunuz ?

Beni arkadaşı olarak görebilen herkese ve sevebildiğim insanlara. Ayrıca tilkilere.

~

Yine ciddi olamayan bir mim.
Aah, en azından denedim. Şunu söylemeliyim ki en çok hoşuma giden mim olabilir. Okuması da yazması da güzel bir mim.
Fakat mimleyebileceğim insan yok. (Herkes mimlenmiş. ;w;)
Bu yüzden okuyup yapmak isteyenler olursa yapabilirler. Hatta yapsınlar. Daha fazla mim okumak istiyorum, ahahahahaha!
Pekala, şimdi ayrılık zamanı. (Çok duygusal. T-T)
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.

20 Nisan 2015 Pazartesi

Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu | Ne diyeceğimi bile bilemiyorum..

Herkese merhaba~
Blogda bulunan ikinci kitap yazısı olsa gerek. Aradan uzun bir süre geçtiğinden garip hissettiriyor bir kitap hakkında yazmak.
Her neyse, Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu.
Yanlış hatırlamıyorsam 2014'ün Kasım ayı gibi almıştım, Kısa bir süre önce de bitirdim. Neden bu kadar uzun sürdüğünü tam olarak bilmiyorum. Ama anlaması benim için biraz zor bir kitaptı. Bunun yaşımdan olduğunu varsayıyorum. (Belki de genel olarak anlaması zordur. Bilemeyeceğim.)
Öncelikle kitabın kapağından başlamam gerek sanırım.

Bu sefer internetten almak yerine direkt olarak kendi kitabımın fotoğrafını koymayı tercih ettim. Ayrıca internetteki fotoğrafların pek kullanışlı olduğu söylenemez. (Görüntü kalitesi için üzgünüm. Akşam çekmek zorunda olunca..)

Kitabın kapağı benim hoşuma gitti.
Ne bileyim.. Tek boynuzlu falan.
Hoş gibi.
Kitabın kapağından bahsetmek fazla garip.. Bu yüzden kitabın kendisine geçiyorum.
~
Şunu söylemeliyim ki 564 sayfalık olan bu kitaba ilk başladığımda feci sıkılmıştım. Kitapta Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu adlı iki kısım olunca kafam karışmıştı ve sıkıntı artmıştı. Ama son 200 sayfaya geldiğimde kitap daha heyecanlı olmaya başladı vee bitti.

İlk defa sıkıcı gelen bir kitabı bitirmeyi başardığım için kendimi tebrik ediyorum. Gerçi sıkıcı denemez. Sadece.. Son 200 sayfaya kadar biraz durgun geçti. Ama yine de güzeldi.

Ah, kitapta iki ayrı kısım olduğunu söylemiştim değil mi ?
En çok hoşuma giden kısım Dünyanın Sonu kısmı oldu. Betimlemeleri diğer kısıma göre daha fazla olduğundan benim çok kolay hayal edebildiğim bir dünya oldu. O kadar hoşuma gitti ki..
Açıkçası sonsuza kadar yaşamak isteyeceğim bir şey olabilir. Sakin, sessiz ve huzurlu.

Kendimi kitabın dünyasına o kadar kaptırdım ki, bittikten sonraki birkaç gün kendime gelemedim desem doğru olur. ''Neden Dünyanın Sonunda yaşamıyorum ki?!'' deyip ağlamadığım kaldı bir.
Cidden etkiledi.
Hele sonu.. (Dayanamayıp beyaz ile spoiler yazar.) Hayatımda gördüğüm en en en en en en en havalı ölme şekliydi. Öyle ölmeyi kim istemez ki.. Ah ah!
Bunu da yazdığıma göre rahat rahat artık bitiş kısmına geçebilirim.
Kitap hakkında bahsedebileceğim fazla şey yok. Yazıyı fazla fazla uzatmak için kendimi zorlamayacağım. Okuduğum için asla pişman olmayacağım bir kitap.
İyiydi, güzeldi, hoştu.
Keşke bitmeseydi diyemiyorum çünkü güzel bir şekilde bitti.

Neyse, daha fazla saçmalamayayım ve kitabın arkasında da bulunan alıntıyı yazarak bu yazıyı bitiriyorum.
Tüm saçmalıklar için üzgünüm. Kendinize iyi bakın~
''Çektiğin acıyı ben de anlıyorum. Fakat bu herkesin başından geçiyor. O yüzden senin de katlanman gerek. Sonrasında kurtuluş geliyor. O zaman artık sen, hiçbir şeyi dert etmeyecek, üzülmeyeceksin. Hepsi kaybolup gider.
Geçici heveslerin hiçbir değeri yok. Burası dünyanın sonu. Dünya burada sona erer, ötesi yoktur. O yüzden sen de artık hiçbir yere gidemezsin.''

10 Nisan 2015 Cuma

Mimimimimimim! | Kesinlikle mim değil, ehe.

Herkese merhaba, yine ben.
Ve yine bir mim.
Evet.

Shuu-san'ın mim yazısını -burada- daha yeni okudum ve çook hoşuma gitti. Okuyan herkesi mimlediğine göre de. Bende mimlendim ? Evet. Hemde yapmak istiyordum iyi oldu.
Neyse, fazla uzatmadan başlayalııım~

1- Bilgisayarın masaüstündeki görüntüsü ne ?

Amnesia'dan Shin. (Çok da sevdiğim bir karakter değil ama kalitesi iyi gözüken şeyler hoşuma gidiyor.)




 2- Bir kafeye girdiğinde, genellikle ne sipariş verirsin ?

Eğer bir kafeye girseydim, tatlı bir şeyler ve su sipariş ederdim.

3- Google'da aradığın en son şey ne ?

Hatırladığım kadarıyla bir oyundu ama söylemeyeceğim. Gizli kalmalı. ;w;

4- Mesajlaştığın veya konuştuğun en son insan kim ?


Çarşamba günü -evet çarşamba- Suki ile Facebook'ta mesajla konuşmuştuk herhalde. -baktı ve doğruladı- Konuşma olarak da annem?  (Yalnız öleceğim.)

5- Tiyatroya en son ne zaman gittin ?

İlkokul 4-5. sınıfta falan sınıfça gitmiştik sanırım. Ama zerre bir şey hatırlamıyorum. Eskişehir'deyken daha çok gidiyordum sanki..

6- Sinemaya en son ne zaman gittin ?

Hatırlamıyorum bile! Ama Kaptan Amerika; Kış Askeri'ne gitmiştim sanırım.

7- Hangi diziyi herkes izlemeli ?

Sıkı bir dizi takipçisi değilim ama House hoşuma gidiyor. Denk gelince falan izliyorum.

8- En son ne tür müzik dinledin ?

Vampire Knight'ın ilk açılış şarkısını dinlemişim. Hangi kategoriye giriyor o ? (JPop)

9- Seni en çok ne çıldırtır ?

Beni sinirlendirecek şeyler yapan insanlar.

10- Ne zaman uyanırsın ?
















11- İnternetteki ilk adın neydi ? 

Nessie'ydi sanırım. Çok iyi hatırlamıyorum ilk olanı.

12- Favori emojin nedir ?

Lenny face sayılıyor mu ? Gerçi emoji miydi o ondan emin değilim.  ( ͡° ͜ʖ ͡°)

13- Kedi mi köpek mi ?

Kedileri daha hoş buluyorum ben. Köpek ise.. Kararsızım o konuda. Bazıları garip.

14- Kuzey mi güney mi ?

Kuzey.

15- İstanbul ile ilgili en sevmediğin şey ne ?














16- İstanbul'da en çok sevdiğin 3 semt ?














17- Kafanda genel olarak ne olur ?

Genelde birçok şey. Planlar, yapmak istediklerim vs. Ama şu sıralar sadece ''Hayatımı mutlu bir şekilde sürdürebilecek miyim ?'' diye düşünüyorum. SÜREKLİ.

18- Komedi mi dram mı ?

Dramedi.

19- Çay mı kahve mi ?

Genel olarak kahve ama çay da iyidir.

20- Bu soruları cevaplamadan önce ne yapıyordun ?

Chain Chronicle oynarken deliriyordum. İlgili yazıda anlatacağım bir konu bu. ;w;

21- Son olarak bir sırrını paylaş..

Ama ama söylersem sır olmaktan çıkar. O_O
Şaka şaka, söyleyeceğim.
Aslında tilki kulaklarım ve kuyruğum var. Onları gizlemek için büyü yapıyorum.
*ciddi olur*
Kötü bir kişiliğe sahibim. Evet. Bu kadar.

~

Şimdiii, tek kişiyi mimleyeceğim çünkü aklıma başka biri gelmiyor.
Suki, iyi şanslar~
Onun dışında yapmak isteyenler olursa, lütfen yapın!
Hatta bana linkini twitter'dan şey edebilirsiniz, okumayı isterim.
Neyse, herkese güle güle~